10 Ekim 2011 Pazartesi

İkeasever Sevalyum :)

Ben ikeayı çok severim,ürünlerini de çok beğenirim..Hele eşimle birlikte aldığımız şeyleri kendimiz kurmaya bayılıyoruz..Bu gece ikea'dan birkaç ay önce %50 indirimle aldığımız MALM Şifonyeri kurduk.Taşınmayı planladığımız için aldığımız gibi kurmamıştık ama taşınmaktan vazgeçince kuralım deidk..Kendi yatak odamın şifonyeri olmasına rağmen yeterli gelmiyordu bunu da aldığımız iyi oldu birsürü şeyi toparlayacak şimdi :) Aldığımız şifonyer işte bu. yatak odam da zaten beyaz ağırlıklı olduğu için, çok da uydu..Çekmecelerin içine de skubb kutu seti yerleştirdik mi tamamdır.

Ortaokul çağlarım ve 'N SYNC

Ortaokul çağlarımda en çok Spice Girls dinlerdim.bayılırıdm şarkılarına..Hele o zamanlar hazırlık sınıfı okuyup İngilizce öğrendiğim için, yabancı şarkılara, gruplara olan merağım oldukça fazlaydı.O sıralar popüler olan bir boyband Backstreet Boys'du ama biz kuzenimin bir yaz döneminde aldığı kaseti sayesinde 'N SYNc fanı olup çıkmıştık.Onun posterlerini ve çıkartmalarını veren dergileri kesinlikle kaçırmaz alırdık.Bütün yaz onun şarkılarını dinleyip ezberlemiştik.Bazı şarkıları hala bile hafızamda (gereksiz!) yer işgal etmekte.. Meselaaa ''every little thing i dooo, never seems enough for you, you don't wanna lose it again, but i'm not like them.. :))'' diye devam eden It's gonna be me şarkısı.Bugün bir yerde mi duydum ne yaptım bilmiyorum ama az önce kendi kendimi bu şarkıyı mırıldanırken buldum ve bu postu yazma gereksinimi duydum..O zamanlar herkes backstreet boys'a hayrandı ama ben 'N SYNC'e ve tabii Justin Timberlake'e..Zaten içlerinden de şöhreti yakalayan birtek o oldu sanırım.Tabi Justin Timberlake'i şimdilerde oyuncu olarak da görüyoruz, ve ben beğeniyorum oyunculuğunu.Birkaç sevdiğim şarkısı da var ama hepsi bu.
Size bir Justin şarkısıyla veda edip tavuk suyuna çorba yapmaya gideyim ben :)





9 Ekim 2011 Pazar

Modern Family

Bu diziyi öyle hangi diziyi izlesek,napsak vs. derken bulmuştum.twitterda ön araştırma yapayım dedim izlenir mi nasıldır acaba diye, bana ya Shewolf ya da Marjo kesinlikle izle diye önermişti twitter aracılığıyla..(heh tamam Marjo'ymuş öneren :))Eşimle ben de izlemeye başladık ve birkaç bölüme kalmadan da bağlandık bu diziye.Şimdiler de yeni bölümü de başlamış..Dizide birbiriyle bağlantılı üç aile anlatılıyor.
     İlk ailemizin reisini "Evli ve Çocuklu" dizisinde meşhur Al Bundy karakterini oynayan Ed O'Neill, Jay Pritchett karakteriyle canlandırıyor.Jay kendinden çok daha genç bir eşe sahiptir. Gloria adlı genç eşinin bir de Manny adlı oğlu vardır.Gloria dizide Kolombiya asıllı bir kadını canlandırıyor ve Kolombiya aksnaıyla İngilizce konuşuyor ki ben sık sık eşime onun taklidini yaparken buluyorum kendimi.Gloria çok seksy bir kadın ve dizide Jay'in kızı dahil herkes onu kıskanıyor dönem dönem..Ama benim dizide en sevdiğim karakterlerden biri Gloria..

   İkinci ailemiz ise Phil ve Claire Dunphy çiftidir. Claire, Jay Pritchett'in öz kızı, Phil ise damadıdır. Phil ve Claire çiftinin Haley, Luke ve Alex adın da 3 çocukları vardır. Alex çok zeki bir kız ama erkeklerle arkadaşlık yapma konusunda pek iyi değil.. Haley ise genç kızlığa adımını atmış derslerden nefret eden ama erkek arkadaş konuşarında çok başarılı olan bir kız.Burdaki Phil karakterine de  bayılıyorum sürekli espriler yapıyor falan, çok eğlenceli bir tip bu Phil, aynı zamanda emlak danışmanı kendisi...

   Üçüncü ailemiz ise gay bir çiftten oluşuyor, Mitchell ve Cameron. Mitchell, Jay Pritchett'in öz oğlu. Bu çiftimizin Vietnam'dan evlat edindikleri Lilly adlı bir bebekleri bulunuyor.Bu çiftin bebeklerine verdiği öneme hastayım; ah keşke herkes böye duyarlı olsa çocukları konusunda..O kadar çok ilgileniyorlar ki küçük Lilly'le bayılıyorum..

İşte böyle siz de arada hayatınıza renk katacak yeni bir comedi sitcom arıyorsanız, 20şer dk.lık bölümleriyle Modern Family tam size göre olabilir.

5 Ekim 2011 Çarşamba

Gabrini Summer Edition M113 OJE

Tatil sırasında görüp deneme amaçlı almıştım bu ojeyi.Renkleri çok güzel olsa da gabrini oje nasıl olur, iyi sürülür mü diye bir deniyeyim dedim.Bu adından belli olduğu gibi tam bir yaz rengi, bronz tenle çok daha güzel duruyor..Sürümü biraz zorlu olsa da ilk kat bile güzel duruyor, ben buradaki fotoğraflarda iki kat sürdüm rengin daha iyi anlaşılabilmesi için.Tabi 2. katı sürerken biraz pütürcük falan oldu benimkinde,bu da ojenin biraz koyu kıvamından galiba... Fiyatı 1 TL gibi birşeydi. :)




Yeni dizi tavsiyesi - New Girl

New Girl, Elizabeth Meriwether'ın (No Strings Attached) kaleminden çıkmış olan kadın-erkek ilişkileri üzerine bir sitkom. Dizi, sevgilisinden yeni ayrılmış bir genç kız olan Jess Day'in 3 erkekle aynı eve taşınmak zorunda kalmasıyla başlıyor ve insanlarla ilişkileri konusunda pek başarılı olmayan bu kızın kendini geliştirme serüvenini konu alıyor. Başrolde Zooey Deschanel var. Onun ev arkadaşlarından ilki Coach'u Damon Wayans Jr., diğeri Nick'i Jake M. Johnson ve sonuncusu Schmidt'i Max Greenfield oynuyor.Dizinin henüz üç bölümü yayınlandı ama herkes diziyi şimdiden çok sevdi.Ben de öyle.3. bölümü sanıyorum çıktı; izlemek için sabırsızlanıyorum... Jess karakterini şimdiden çok sevdim.Dizinin 20şer dakikalık bölümlerden oluşması da çerez tadında yapıyor diziyi.
Fox, New Girl'e tam sezon onayı verdi ve dizinin ilk sezonu beklendiği gibi, 13 bölümden 24 bölüme çıkartıldı.









2 Ekim 2011 Pazar

Immortals



Geçen sinemada Son Durak 5'i izlemeden önce yapılan tanıtımlar arasında gördüm bu filmi, 3D olarak yayınlanacak film ben çok beğendim ve gidip sinemada izlemek için sabırsızlanıyorum.
Antik Yunan'da geçen filmde, savaşçı prens Theseus kötü güçlere karşı savaş açar.Mickey Rourke'nin canlandırdığı Titan Hyperion, yıllar sonra insanlığa savaş açar. Savaş Tanrısı Ares tarafından üretilen efsane bir silahın, Epirus Yayı'nın peşindedir. Bu silah, Titanları Tartaruslardan kurtarmaya yarayacaktır, bu silah sayesinde öç alabilecektir. Tanrılar savaşta Hyperionlar ya da insanlık arasında bir seçim yapma yetisine sahip değildirler, taraf tutamamaktadırlar. Tanrıları ve toprağını korumakla görevli olan Theseus'tur ve onu da Zeus seçmiştir.
Filmin konusu Yunan mitolojisine dayanmaktadır. Yönetmen Rönesans resim stilini baz alan bir aksiyon çekmek istediğini söylemiştir. Yönetmenin ağzından: "Düşünün ki Baz Luhrmann Meksika'da Romeo ve Juliet yapıyor."

Selimiye Camii ve Efsaneleri

En son tatilimizde Edirne'de Selimiye Camii'ni de ziyaret etme fırsatımız oldu.Ben Edirne'li olduğum ve liseyi Edirne Merkez'de okumuş olmam sebebiyle defalarca gitmiştim daha önce, bu kez eşimle de ziyaret ettik.
Selimiye Camii Edirne'de 2. Selim'in Mimar Sinan'a yaptırdığı camidir. Sinan'ın 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) yaşında yaptığı ve "en iyi eserim" dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan'ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.

Selimiye'nin uzun yıllar boyunca süregelen, kulaktan kulağa, nesilden nesile aktarılan hikayeleri günümüze kadar söylenegelmiştir.


Caminin Yeri Hakkında
Hz. Muhammed'i rüyasında gören padişah II. Selim, Peygamberin emri üzerine onun rüyada işaret ettiği, bugünkü cami alanının bulunduğu yere bir cami yaptırmaya karar vermiştir. 

Selimiye'nin Temel Taşları Hakkında
Koca Sinan, ustalık eserimdir, dediği bu yapının inşaatına başlamadan önce, inşaatta kullanacağıbütün
taş malzemeyi araziye yerleştirmiş. İki yıl süresince tonlarca taş zeminin üzerinde beklemiş.
İnşaatçıların kullandığı "zeminin oturması" denen bir olay vardır. Sinan da Selimiye'nin zeminini 
önceden sıkıştırarak,bu şekilde zeminin oturmasını sağlamıştır. Böylece iş bittikten sonra oluşacak
olan çatlama ve kaymaların önüne geçmiştir.







Temellerinin atılmasının uzun sürmesi hakkında






İnşaat hızla ilerlemekte iken, Mimar Sinan bir gün ortadan kaybolmuş. Her yeri aramışlar, ama
Mimar Sinan'ı kimse bulamamış. Tam 8 yıl sonra, Mimar Sinan çıkagelmiş. Caminin kaldığı yerden
devam etmesini buyurmuş. Sultan Selim, inşaatın 8 yıl beklemesine çok sinirlenmiş: "Tez getirin 
Sinan'ı" diye buyruk çıkartmış. Sultan Selim bu; tüm saray eşrafı korkudan tir tir titriyor, Selim'in
gazabından korkuyorlarmış. Mimar Sinan gayet sakin huzura çıkmış. Selim "anlat" demiş sadece, 
gözlerinden şimşekler çakıyormuş. Hazır olmasını buyurduğu celladyn eli kılıcının kabzasına gitmiş
. Sinan kendinden emin, temelin sağlam olması için zaman gerektiğini söylemiş ve eklemiş:
"Hesaplarıma göre 8 yıl gerekiyordu" demiş. Sultan Selim, eliyle cellada dur işareti vermiş ve 
Mimar Sinan'ın dehası karşısında diyecek bir şey bulamamış.







Selimiye ve Çağrışımlar






Selimiye Camii'nin 31.25 m çapındaki tek kubbesi Allah'ın tek olduğuna işaret eder. Benzer şekilde, 
Selimiye Camii'nin pencerelerinin 5 kademeli oluşu İslam'ın 5 şartını, 4 vaaz kürsüsü 4 hak mezhebini,
Selimiye Külliyesi'ndeki toplam 32 kapı islamiyetin 32 farzını, arka minarelerde 6 yolun olması imanın 
6 şartını, 12 şerefesi ise onikinci padişah tarafından yaptırıldığını ifade etmektedir.



Ters Lale
Rivayete göre Camini arsası içinde bir lale bahçesi varmış ve bu bahçe sahibinden Cami için satın alınmak istendiğinde sahibi vermek istememiş, sonunda razı geldiğinde bahçesinin sembolize edilmesi için bir lale motifinin yapılmasını istemiş.Mimar Sinan da lale motifini yapmış fakat ters olarak yapmış; lale motifi burada bir lale bahçesinin olduğunu, ters yapılması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.